HavzaSamsun 'un Amasya 'ya komşu olan bir ilçesidir. İlçe merkezi Samsun 'a 84 km uzaklıktadır. Ayrıca ilçe yılında Amasya'dan ayrılarak Samsun'a bağlanmıştır. Havza'nın isim olarak kökeninin Hititler 'in Amasya valisi olan Kavuzhan'dan [ 2 ] kaynaklandığı, adına izafeten "Kavza" olduğu rivayet olunmakta ve bu ismin zamanla halk ağzında ve Samsunda Escort Cetelerine Baskin kolaylığı sebebiyle "Havza" haline geldiği ileri sürülmektedir. Asar-ül Bilad adlı kitabın yazarı Zekeriya bin Mahmut el Kazvinikitapta yılında olan bir depremden söz ederken depreme uğrayan yerleşim yerinin adı olarak "Ancere" kelimesini kullanılmıştır. Zekeriya b. Ancere Anadolu'da bir şehir olup orada ters akan bir ırmağı vardır. Rivayet olduğu üzere 8 Ağustos Milâdî takvimde yılı Pazartesi zelzele olmuş, zelzele 2 gün devam ettiğinden Ancere'deki birçok bina yıkılmış; bir kilise yere batarak hiçbir eser kalmamış, yerinden gayet sıcak bir su çıkıp yetmiş kadar mezrayı harap etmiş, birçok kişinin boğulmasına sebep olmuş, sıcak suyun akışı dokuz gün devam ettiğinden herkes dağ başlarına kaçmış daha sonra su çekilmiş ve bir miktar kalmıştır Bu yerleşim merkezinde sırasıyla Hititler, Pontuslular ve Romalılar hüküm sürdüler. Havza yöresinin yazılı tarih öncesi dönemlerini aydınlatan çalışmaların ilki yılından önce ikincisi de yıllarında Prof. Bahadır Alkım ve ekibi tarafından yapılmış, Tarih Kurumu adına yürütülen bu küçük çaplı kazı ve yüzey araştırmaları sonucu saptanan en eski bulgular Havza sınırları içinde Paleolitik dönemden bu yana yerleşildiğini ortaya çıkarmıştır. Her iki tarihte yapılan kazı ve yüzey araştırmaları sırasında Havza sınırları içerisinde toplam 17 höyük ve düz yerleşme alanı, 6 Roma Geç Antik Çağ yerleşmesi, 7 tümülüs, 1 kaya mezarı, 1 mezarlık alanı ve 1 antik kaplıca kalıntısı tespit edilmiş buralarda Erken Tunç ÇağıOrta Tunç ÇağıDemir ÇağıRoma ve Geç Antik Çağ uygarlıklarına ait yerleşimlerin bulunduğu belgelenmiştir. Amasyalı Coğrafyacı Strabon 'a göre Samsun-Amasya toprakları arasında Phazamonitis diye anılan bir bölge vardır. Batısı, Halys nehri, doğusu Phanoria ve geri kalan kısmı da hepsinin en büyüğü ve en iyisi olan benim ülkem Amasia ile çevrilidir. Burada pek çok balık ve her çeşit otlak bulunur. Bu gölün kenarında şimdi terk edilmiş olan İkizari Kalesi ve yakınında şimdi harabe halinde olan bir saray vardır. Ülkenin geri kalan kısmı Samsunda Escort Cetelerine Baskin ağaçsız ve ekime elverişlidir. Tıpkı Evliya Çelebi gibi yazdığı her yeri gezip, yerinde inceleyerek anlatan Strabon'un Havza'yı da kapsayan alanın "Phazemonitis" olarak tanımlandığını belirtmesi diğer tarihsel kaynaklarında teyit ettiği gibi söz konusu tarihte ve öncesinde buraların Pontus sınırları içinde olduğunu ve Strabon'un kaydettiği Pontus-Roma savaşları sırasında Pont sınırı veya Pont karargahı olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Bölge tarihi açısından çok önemli olan Mithridates Savaşları Pontus-Roma savaşı genel olarak bölge ve Havza tarihi konusunda üzerinde durulması gereken önemli bir dönüm noktasını teşkil eder. Çünkü bu tarihte Strabon'un da sınırlarını aynı şekilde çizdiği alanda ki bu alan, günümüzdeki yerleşim yerlerine Samsunda Escort Cetelerine Baskin kuzeyde Kavak ya da genel olarak Samsun'un güney kesimleri, Ladik ve Havza ile güneyde Merzifon 'a kadar uzanan hattın doğuda Niksar ve batıda Kızılırmak 'la çevrildiği bir bölgeyi içine almaktadır Pontus Krallığı ile Romalılar arasında yapılan kanlı savaşlar sırasında bölgede bulunan hemen hemen tüm yerleşim merkezleri yerle bir edilmiş ve yakılmıştır. Bu tahribatın Pontus uygarlığı ile sınırlı olmayıp bölgede yaşanmış Hitit çağı ve tarihten önceki devirlere Paleolitikmezolitikkalkolitik ve bakır çağı ait izlerinde önemli oranda silinmesine neden olduğu kuşkusuzdur. Bu açıklamadan sonra tekrar Strabon'un coğrafya eserine dönecek olursak, tanımlanan bölgede Amaseialıların Amasya ülkesinin üst tarafında bulunan Phazemonitis sıcak su kaynaklarının Havza kaplıcaları olduğu kesindir. Nitekim Strabon'un sözünü ettiği bu sıcak su kaynaklarının Havza'da bulunduğu yine Strabonu kaynak göstermek suretiyle başka eserlerde de belirtilmiştir. Havza'nın tarihi, kuruluş itibarıyla çok eskilere dayanmaktadır. Milattan önce 'li yıllarda, Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları arasında kurulmuş olup, kuruluşu Hitit Uygarlığı dönemine uzanmaktadır. Havza, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türk hakimiyetine girmiş ise de Haçlı Seferleri sonucu sık sık el değiştirmiştir. Havza ilk fethedildiği zaman, buraya Türk aşiretlerinden Gidürlü, Çarıklı ve Kanıklı aşiretleri yerleştirilmiş olduğundan bugün, bazı köyleri bu isimlerle anılmaktadır. Havza'nın o gün için 50 kadar mahallesi vardır. Kaza olarak genel nüfusu da Bu başlık altında, hicri,, ve tarihli salnameler yıllık rapor incelenmiş, ilk iki salnamede Havza'nın bir nahiye konumunda olması nedeniyle ve genelde söz konusu salnamelerin kendi hazırlanma tekniği itibarıyla çok yüzeysel sadece bağlı olduğu vilayet ve sancak isimleri ile bunlara ait yönetici isimleri bilgiler temin edilebilmiştir. Havza ilk kez bu salnamede yer almıştır. Buna göre Sivas vilayeti, Amasya sancağına bağlı bir nahiye bucak konumundadır. Havza; Sivas vilayeti, Amasya sancağı, Osmancık kazasına bağlı bir nahiyedir. Üstelik ismi bir önceki, yılı salnamesinde olduğu gibi Havza değil Havsa olarak yer almıştır. Bu salnameye göre artık Havza bir kazadır ve Amasya sancağı, Sivas vilayetine bağlıdır. İlk kez bu yılki salnamede ilçeler derecelere ayrılarak çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılmışlar ve Havza da üçüncü sınıf bir ilçe olarak mülki tasnifteki yerini almıştır. Bu yılki salnamede, mülki taksimat bakımından kimi önemli değişiklikler görülüyor: Buna göre merkez vilayete bağlı ilçeler arasına YenihanKangal ve tekrar Tonos Altınyayla katılmış buna karşılık Yıldızeli ilçesi ayrılmıştır. Böylece merkeze bağlı ilçe sayısı on olmuştur; bağlı sancak sayısında herhangi Samsunda Escort Cetelerine Baskin değişiklik olmamıştır. Ayrıca söz konusu salnameye kadar dört adet bucağa sahip olan Havza, merkezi dışında sadece bir adet bucağa sahip kalmıştır. Memduh efendinin bu faaliyetlerine kaza ve vakfın mütevellisi olan Hacı Mahmud Ağa itiraz etmiş ve bundan dolayı, Memduh efendi'nin gayretleriyle Alucra'ya sürülmüştür. Anadolu'nun bütün diğer yörelerinde olduğu gibi Havza'da da, 93 harbi olarak tarihimizde anılan Osmanlı-Rus savaşı, Balkan savaşları, "Düvel-i muazzama" yani o dönemin süper güçlerine karşı verilen ve Birinci Dünya Savaşı dolayısıyla gerçekleşen Çanakkale savaşlarının sebep olduğu maddi ve manevi yıkımlar kendini olanca ağırlığıyla hissettirmişti. Bu dönemde Havza'nın karşı karşıya kaldığı manzarayı ilçenin medar-ı iftiharlarından Mustafa Kemal Paşa 'nın Havza'daki çalışma arkadaşlarından olup o dönemin Havza'sını konu alan ve "Yurdumuz Havza" adıyla bir kitap yazan Zübeyirzade Mehmet Fuat Efendi' nin [ 13 ] satırlarından takip edelim:. Savaşlar, iç ayaklanmalar ve darbe girişimleri ile ekonomik gücünü iyice kaybetmeye başlayan Osmanlı Devleti'nin halka yüklediği "bar'ı tekalif"den doğal olarak Havza ve çevresi de etkilenmişti. Ağır vergi yükü altında ezilmesi yetmiyormuş gibi bir Samsunda Escort Cetelerine Baskin nüfusunun büyük bölümü Rumların ve Ermenilerin teşkil etmesinden dolayı istihbarat teşkilatı ile jandarma takiplerine konu olup, sık sık baskınlara uğrayan Havza, hemen hemen bütün maddi varlığı ezilmiş, kendisi de eritilmiş bir kasaba durumundaydı. Bu tarihler arasında ilçeye iskan edilen muhacirler kafkas ve tatar göçmenleriyle Doğu Anadolu ve Karadeniz'den gelip yerleşenler genel iaşeyi tamamen yok etmiş, sefaleti ve her geçen gün artan ölümleri de beraberlerinde getirmişlerdir.
Kaplıcalar yaklaşık yıldan beri kullanılan tarihi sağlık merkezleridir. Kadro 28 Şubatçılar, 28 Şubatcıların namaz kılmaktan attığı Hizmet hareketine yakın askerler dışındaki eski askerler, El Nusra, IŞİD ve El Kaide türevi sayısı hesaplanamayan terör örgütü üyelerinden oluşuyor. Otomobillerin eski olması nedeniyle bu yolculuk esnasında Mustafa Kemal Paşa'nın bindiği otomobil sık sık arıza yapar. Bu sözün tercümesi şöyledir. Goldaş altın soygununda Erdoğan ve Zarrab ortaklığı bedelini ödetiyorlar… Skandal dosyayı belgeleriyle açtım.
İçindekiler
Proje kapsamında, Türkiye'nin 10 ilinden trans kadın seks işçisi ile şiddet deneyimlerine dair anket çalışması gerçekleş-. '. Ayrıca ilçe yılında Amasya'dan ayrılarak Samsun'a. Gümüşhane ve Samsunda Eş Zamanlı Kaçak Silah Ticareti Baskını. Mehmet Hakan Atilla'ya sahip çıkmamış bir iktidar var ama zaten sahip çıkmamasının temel nedeni bu işin ucunun kendi bakanlarına kadar uzandığını bilmeleri. Havza, Samsun'un Amasya'ya komşu olan bir ilçesidir. İlçe merkezi Samsun'a 84 km uzaklıktadır.Bu durumda 11 Nisan'da büyük bir ceza ile karşı karşıya kalacak. Erişim tarihi: 10 Şubat Cesaret bulaşıcıdır.. Bu gölün kenarında şimdi terk edilmiş olan İkizari Kalesi ve yakınında şimdi harabe halinde olan bir saray vardır. Batışınız Hatay.. Havza'da turizm faaliyetlerinin büyük bir bölümü termal turizme dayanmaktadır. Gülen Hocaefendi gibi kâmil insanların hayatları, hep hürriyet mücadelesi ile geçmiştir. Allah'ım cc Hizmetimize zarar vermek isteyenler kim ise onları Sana cc havale ediyoruz. Yiğitleri taşlasınlar… Vurun Kahpeye.. Ayakkabısı delik.. Mehmet Hakan Atilla'ya sahip çıkmamış bir iktidar var ama zaten sahip çıkmamasının temel nedeni bu işin ucunun kendi bakanlarına kadar uzandığını bilmeleri. Ama o günü de bekliyorum Bundan dolayıdır ki Havza ve Havzalılara çok borçluyum. Ahmed Davudoğlu; hiçbir şeyden haberi yokmuş numarası yapıyor. Günümüzde hâlen damlamaya devam etmekte olan bu su damlacıklarının oluşumu ise, toplanan su buharının özel bir sistemle su haline dönüştürülerek köşelerden banyoya damlaması şeklinde yorumlanmaktadır. Yakup… Vurun Kahpeye.. Bu durumda 11 Nisan'da büyük bir ceza ile karşı karşıya kalacak. Bu kaplıcaların üçü eski tarihlerde yapılmış; Aslanağzı-Kızgözü, Şifa ve Maarif hamamları; diğer iki tanesi sonradan yapılmış modern Türk hamamı, Lokman Hekim hamamıdır. Tarım [ değiştir kaynağı değiştir ]. Bölük bölük cepheye giden gençlerimiz; Çanakkale'nin, Sarıkamış'ın, Galiçya'nın, Sina'nın, Irak'ın, Arabistan'ın meçhul ufuklarında Allah'ına kavuşurken geride bıraktıkları aileleri de yoksulluktan ve sefaletten dolayı ölümle pençeleşiyorlardı. Gülen Hocaefendi gibi kâmil insanların hayatları, hep hürriyet mücadelesi ile geçmiştir. İdeolojileri çöpe atmış, özgür insan kazanacaktır, insanlık ölmedi, mertlik ölmedi. Dinmesin acımız.. Nietzsche, Hitler'in doğuşuna giden faşizmin yanında aşırı fonlanan Askeri yapılanmaya Militar despotizm adını verdi. Yiğitleri taşlasınlar… Vurun Kahpeye.. Belli ki bu marşı bilmiyorlardı. Erişim tarihi: 19 Şubat Çamyatağı mahallesindedir. Erişim tarihi: 15 Şubat Korku yerleşsin.. Binbir cilet atın.. Yazışmalar: Mustafa Kemal Paşa Havza'da kaldığı süre zarfında telgrafla elli altı adet yazışma yaparak bilgi alışverişi, planlama ve talimat verme işini gerçekleştirmiştir. Ilıca kasabasındadır.